Osmanlılar Rumeli'ye geçtiklerinde,
Malkara, surları ile ünlü geniş yerleşim alanı idi. Bu sırada şehrin adı
Megal ora-Megallıora (Büyükköy), Melagoro (Ulular ulusu) diye
anılmaktadır. Bilindiği gibi, Osmanlıların Rumeli'ye geçici Sırplara
karşı Bizans'a yardım amacıyladır. Daha sonra, Gelibolu - Çinpe
Kalesinin Osmanlılara Bizanslılar tarafından verilmesiyle, kurayı kir üs
olarak kullanan Osmanlılar, fetih (ele geçirme) amacıyla, Gazi Süleyman
Paşa'nın emrindeki güçlerle Rumeli'ye geçmişlerdir. (1353-1356). B u
sırada Hacıilbey, Lala Şahin, Balatan Bey, Küçükhıdır Bey, Evrenbey,
Hacısungur Bey, Müstecep Bey ünlü komutanlar öncülüğünde Tekirdağ, Vize,
Keşan, İpsala ve Çorlu şehri hızlı kir şekilde alınmıştır. Bazı
kaynaklar bu arada Malkara'nın da alındığını yazmaktadırlar. Ancak,
Malkara ve Hayrabolu'nun Gazi Süleyman Paşa ölümünden bir kaç yıl önce
alındığı akla daha yatkındır. Süleyman Paşa bir av sırasında (Bolayır
ile Seydikavak arasında) kaza ile ölmüştür (1359)- Tahtın varisi olan bu
şehzadenin ölmesi üzerine yerine kardeşi I. Murat geçmiştir. 1360'lı
yılların kaşında Bizanslıların saldırılar sonucunda, Trakya'da
Osmanlıların elinde bulunan bir çok yer gibi Malkara'da elden çıkmıştır.
Ancak 1. Murat, bölgede duruma hakim olunca, daha önce elden çıkan
yerler, Malkara'da dahil Osmanlıların eline geçti. Bu duruma göre
Malkara'nın, Osmanlılara geçtiği son ve kesin tarih 1363'tür. Malkara'yı
fetheden Komutanın da HacıilBey olduğu bilinmektedir. Bugün Trakya'da
birçok yerde Mezarı ve Hacı İl Bey adına yapılmış okullar bulunmaktadır.
Malkara'nın kesin olarak Osmanlılara
geçmesinden sonra, Osmanlının is (yerleştirme) politikasına uygun olarak
Anadolu'dan getirtilen Yörükler, Malkara ve civarına
yerleştirilmişlerdir. Bu arada, Ankara ve Çankırı dolaylarından
getirtilen bazı ahi gruplar da Malkara'ya yerleştirilmişlerdir.
(Ahievren köyü adı bu olaydan gelmektedir.) 1. Murat'ın ahiliğe karşı
büyük bir sevgisi olduğundan (kendisi de bir ahi'dir.), Malkara'ya
getirtilen Yörükler arası ahi'lik oldukça yaygındır. Malkara ve civarına
yerleştirilen Yürüklerin büyük bölümünün 1. Mehmet (Çelebi) dönemin de
"1402- 1421" Saruhanlı Beyliğinin Yörükleri olduğu bilinmektedir. Bunlar
; Konya, Aydın ve Muğla çevrelerinden getirtilerek
yerleştirilmişlerdir. Başlarında da ünlü Paşayiğit (Keşan'ın Paşayiğit
kasabası onun adını taşır) bulunmaktaydı.
İstanbul'un Türkler tarafından
alınmasından sonra, Malkara'nın Balkanlara yapılacak seferler sırasında
önem kazandığı görülür. Fatih döneminde Malkara, daha sonraları Evlad-ı
Fatihan adıyla anılan akıncıların merkezi olacaktır.
Paşa yiğit'in soyundan Turhan Bey
(Malkara'nın Hacıevhat Mahallesinin ondan fazla sokağı onun adını
taşır), yaşadığı dönem içinde Malkara'nın gelişmesini sağlamış, bu dönem
de Malkara oldukça gelişmiştir. Zira, akıncı birliklerinin tüm
ihtiyaçları buralarda karşılanmaktadır. "Bugün Malkara civarında
Boyacılar, Enserciler, ekmekçiler, Yaylagöne gibi isimler bu dönemin
izlerini taşır. Akıncı birlikleri için lazım olan her şey buralarda
hazırlanıyordu." Turhan Bey'in oğulları Atina fatihi Ahmet (ki burada
ölmüştür) ve kardeşi Ömer Bey (Türbesi, Malkara'da adıyla anılan caminin
avlusundadır. Klasik Osmanlı üslubunu taşıyan yapı, sağlam olarak
günümüze kadar gelebilmiştir.) Fatih döneminde önemli bir akıncı
Beyidir. Kaynaklarda rastlandığı kadarı ile gözü pek bir komutan olan
Ömer Bey, Fatih'in emriyle 1465'ler de Venedik'e 70 km. kadar yakın olan
İzanco ırmağına kadar,1470'lerde Romanya'ya Pleoşti (Bükreş
yakınları)'ye kadar uzanan maceralı akınlar yapmıştır. Fatih'in isteği
ile 1473 Otlukbeli savaşına katılmış, uzun Hasan'ı İran içlerine kadar
kovalamış ve orada esir düşmüştür. Fatih, bu değerli adamını, bir çok
İranlı esiri vererek geri almıştır. Bundan sonra Ömer Bey'in gözden
düştüğü ve Malkara'da öldüğü bilinmektedir. (1488) Yükselme dönenimde
Edirne-Belgrat önem kazanınca Malkara eski önemini yitirir gibi görünür.
Ancak bu sırada, ünlü devlet adamlarının ve komutanlarının sürgün yeri
olarak önemini devam ettirir.
Bilinen sürgünlerin başlıcaları şunlardır:
Hadım Süleyman Paşa; Ölümü 1548. Mısır Valisi iken Hint Denizi seferinde başarısız olunca Malkara'ya sürülmüştür.
Koca Sinan Paşa ; Ölümü 1596. Ünlü
Osmanlı Vezir-i Azamidir. 1580'de Malkara'ya sürgün olarak gönderilmiş, 4
yıl burada yaşamıştır. Bugünkü Sinan Paşa mera'sı onun adından gelir.
Sofu Mehmet Paşa; Ölümü 1469-
Sadrazamlıktan azledilince Malkara' ya sürgün edilir. Bu günkü
şadırvanın olduğu yerde boğularak öldürülür.
Husrev Mehmet Paşa; 1756 Tekirdağ doğumludur. 1763'de Malkara' ya sürgün edilmiştir.
Melek Ahmet Paşa ; 1651'de Malkara'ya sürgün edilmiştir.
Boynu Eğri Mehmet Paşa ; 1656'da Malkara'ya sürgün edilmiştir.
Hacı Evhat ; 1524'lerde Kanuni'nin özel
öğretmenliğini yapan bu bilgin, onu çekemeyenlerce Malkara'ya sürgün
gönderilmiştir. Malkara'nın en büyük mahallelerinden biri bu zatın adını
taşır, ilginç Vakıflar kuran Hacı Evhat, hayırsever kişiliği ile
Malkaralıların gönlünde taht kurmuş, anısı ölümsüzleştirilmiştir.
Bedri Mustafa Paşa; 1689'da Malkara' ya
sürgün edilmiştir. Aslen Malkara doğumludur. Devlet kademesinde birçok
önemli görevlerde bulunmuş, Osmanlı tarihinde ilk defa içkiye vergi
koymuştur. Avusturya ile devam eden savaş sırasında Macaristan Serdarı
Arap Recep Paşa yenilince ulema sınıfı Mustafa Paşanın aleyhine
düşünmüştür. 2.Süleyman Sadrazamlığa Fazıl Mustafa Paşayı getirince
Bedri Mustafa bu görevden alınarak Malkara'ya sürgün edilmiştir.
Büyük gezgin Evliya ÇELEBİ, hemen, hemen
bütün Osmanlı İmparatorluğunu dolaşmış ve Malkara'yı da görmüştür.
Malkara'nın 1.150 haneden oluştuğunu, evlerinin kiremit örtülü, bakımlı
bir şehir olduğunu Seyahatnamesinde belirtir. Ayrıca, şunları da ilave
eder; "Gezdiğim yerlerden farklı bir yer Kömürhisar (Korudağı -Malkara).
Çünkü burada büyükler gibi çocuklar da çalışıyor. Balı ve Kaşkavalı
(Kaşar Peyniri) ünlü olan bu yerin 1 Tabakhaneleri (Deri İmalathanesi)
de pek ünlüdür. Bu tabakhaneler de derinin sepilenmesi için, köpek
pisliği gereklidir. Sakak erkenden, eline bir sepet ve maşa alan her
çocuk, sokaklarda köpek pisliği toplar. Doğru tabakhaneye götürür,
böylece para kazanır. Ben bu işe şaştım." Malkara'nın, Selanik'ten
İstanbul'a giden eski yol üzerinde olması, konaklama yönünden önemli bir
merkez olmasını sağlamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder