Kaleler
Tekirdağ,
Hayrabolu, Malkara ve Beşiktepe'nin kale duvarlarına toprak altında yer
yer rastlanmaktadır. Marmaraereğlisi, Çorlu ve Barbaros kalelerinin
kalıntıları görülebilir. Bu kalelerin kesin sınırları ve büyüklükleri
belli değildir. Semetli ve Dağyenicesi arasındaki kale tepesinde,
Çimendere ve Gözsüz köylerine yakın iki tepe üzerinde de kale
kalıntıları vardır. Koru dağlarında mevcut iki kale kalıntısının hayli
yüksek duvarları orman içinde görülmektedir.Osmanlılar Rumeli Kalelerini
aldıkları zaman ekseriyetle yıkmışlar ve aynı yerde oturmayı tercih
etmemişlerdir. Bu Kale yıkıntılarının civar köylerde ve hatta Malkara'da
inşaat işlerinde kullanılması ile bu tarihi kalıntılar korunamamış ve
ortadan kalkmıştır.
Çorlu Kalesi: Çorlu'nun kuzey batı kenarındadır. Doğusu ve batısı oldukça derin ve kuru dere yatakları ile çevrilidir.
Elmalı
ve Yenidibek Kaleleri: Malkara'nın Elmalı köyünde Elmalı Kal'ası,
Yenidibek Köyünde de Blovat Kalesi yıkılmış olduğu halde, surları yer
yer görülmektedir. Her iki kalede bölge arazilerinin hakim tepelerine
kurulmuş, yüzyıllarca önemli savunma görevlerini yerine getirmiştir.
Osmanlıların bölgeyi fethetmesi ile birlikte kaleler yıkılmış,
kullanılmaz duruma getirilmiştir. Bugün her iki kalenin yer üstünde bazı
duvar kalıntıları görülmektedir.
Karacahalil
Kalesi : Toprak üstü araştırmaları yapılan Karacahalil köyü hudutları
dahilindeki Koca Kale diye de anılan kale ise konum itibari ile ilk
çağlardaki yerleşimlere uygun Çanakkale Boğazı ve Saroz Körfezini
görmektedir. Yer üstü buluntularından, siyah pişmiş toprak
parçalarından, Tunç çağı yaşantısından (İ.Ö.5 yy.)dan Bizans dönemi
yerleşmesine kadar kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Kermeyan
Kalesi: Bunlardan önemli olan Kermeyan Kalesi (Zesutare)dir. Kale,
Kermeyan köyünde Taşlıkdere ve Kale Deresi arasında 200 dönümlük bir
yerde dışı Keşan taşları ile yapılmıştır. Çok eski Kale olup oturma yeri
olarak kullanılmıştır. Eski ismi APRİ dir. M.S. 50 yy. Roma İmparatoru
Cladius tarafından emekli Roma subayları için kurulan antik şehirdir.
Bizans döneminde yerleşim önem kazanmıştır. Osmanlılardan önce
Balkanlardan inen akıncı kavimler tarafından yakılmış olabileceği gibi,
Türklerin gelişinden önce Trakya'da çok büyük bir deprem olması
sebebiyle de yıkılmış olabilir.
Tarihi Hora Feneri ve Tümülüsler
Tarihi Hora Feneri
112
yıldır aynı aile fertleri tarafından çalıştırılan fener, Fransızlar
tarafından yaptırılmıştır. 96 kristalden meydana gelen fener kendi
ekseni etrafında 360 derece dönerek görev yapmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder